UA-131003470-2
DOLAR 32,5198
EURO 34,7291
ALTIN 2.489,09
BIST 9.524,59
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 21°C
Az Bulutlu
Ankara
21°C
Az Bulutlu
Cum 21°C
Cts 18°C
Paz 20°C
Pts 23°C

Andımız Neden Kaldırıldı?

19.03.2021
674
A+
A-
Spread the love

Andımız Neden Kaldırıldı?

Geçtiğimiz günlerde, Danıştay’ın ilköğretim okullarındaki Andımızın okunmasını sonlandıran kararı kamuoyunda çok tartışılan bir durum almıştır. Siyasiler de dâhil olmak üzere niçin böyle bir karar alındığını sorgular hale gelmiştir.

Aslında bu konu yeni ortaya çıkmış bir şey de değildir. 2013 yılından beri var olan bir konudur. Bu konunun nasıl ortaya çıktığını ve bugün neler konuşulduğunu inceleyecek olursak, çok yanlış bir karar verildiğini görürüz. Kamuoyunun hiçbir zaman kabul edemeyeceği bir karar olduğu görürüz.

 Bu konunun gündeme gelmesi, 30 Eylül 2013’te açıklanan “Demokratikleşme Paketi” sonrası, Milli Eğitim Bakanlığı’nca,  8 Ekim 2013 tarihinde yapılan yönetmelik değişimi ile olmuştur. 2013 yılında çıkartılmış olan çıkarmış bu yönetmelikle, ilköğretim okullarında okunan andımız yürürlükten kaldırılmıştır.

Türk Eğitim-Sen, birkaç gün sonra, yürürlükten kaldırma kararının iptali istemiyle Danıştay’a dava açtı. Türk Eğitim-Sen’in açtığı davada ilk karar beş yıl sonra açıklanmıştır. Danıştay 8. Dairesi’nin, oy çokluğu ile aldığı kararla; andımız metnindeki geçen kavramların,  “Anayasamızda da anlamı olan kavram ve ilkeler olduğu” gibi birçok haklı gerekçelerle, düzenleme iptal edilmiştir. Böylece Andımızın yeniden okutulmasının önü açılmıştır.

Fakat Milli Eğitim Bakanlığınca Danıştay 8. Dairenin bu kararı temyiz edilmiştir. Temyiz üzerine, dosya Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nda incelenmiştir. Kurulun Andımız ile ilgili nihai kararı, 12Mart 2021 tarihinde açıklanmıştır. Buna göre Kurul, MEB’in itirazını oyçokluğuyla kabul ederek, Danıştay 8. Dairesi’nin yönetmeliği iptal eden kararını kaldırmıştır.

Bu karar uyarınca, okullarda Öğrenci Andı’nın okunmasını kaldıran yönetmelik uygulanmaya devam edecek. Sonuç olarak, Andımız okunmayacak. Alınan bu karara kamuoyundan olduğu gibi siyasi partilerimizden de ciddi tepkiler gelmiştir.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, Danıştay’ın kararını,“Danıştay skandal bir karara imza atmış, milli gerçeklerle çatışmıştır” şeklinde eleştirmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada ise şu ifadelere yer verilmiştir:

– “Türk’üm, Doğruyum” haykırışıyla başlayan, Öğrenci Andımız; 10 Mayıs 1933 tarihinden itibaren uygulamaya konulmuş; 1972, 1997 ve 2012 yıllarında da değişikliğe uğramıştır. And, adı üstünde yemindir, millî ruhun körpe dimağlara aşılanması, millî değerlerin aktarılmasıdır.

– Hatırlanacağı üzere, Öğrenci Andımızın kaldırılmasına dönük yönetmelik düzenlemesine karşı, Türk Eğitim Sendikası’nın Danıştay’a açmış olduğu yürütmenin durdurulması ve iptal davası 24 Nisan 2018 tarihinde Danıştay 8.Dairesi tarafından karara bağlanmıştır.

 Bu kapsamda Danıştay 8.Dairesi, 8 Ekim 2013 tarihli ve 28789 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesinin iptalini temyiz yolu açık olmak suretiyle kararlaştırmıştır.

– Bunun üzerine söz konusu iptal kararının temyiz edilmesi amacıyla Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na karşı dava açılmıştır. Türkiye’nin çok hassas bir döneminde, geçtiğimiz Cuma günü Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu sorumsuzca, şuursuzca, haktan ve hukuktan mahrum bir şekilde, adeta yangına körükle gider gibi, 8. Daire’nin kararını bozduğu medyaya yansımıştır.

– Konunun bir başka tuhaf ve tartışmalı yönü ise, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından Şubat ayında bu kararın alındığı, ne var ki halen imzalanmadığı anlaşılmıştır. Türkiye’nin milli birlik ve diriliş ruhunun zirveye tırmandığı bugünlerde, medyaya sızdırılan, üstelik henüz imzalanmamış olan Öğrenci Andı aleyhine alınan karar milletimizde büyük bir huzursuzluğa ve kaygıya yol açmıştır.

– Yaklaşık iki yıldır bekletilen bu davanın, bir anda karara bağlanarak servis edilmesi maksatlıdır, marazidir, melun bir hevesin ve hedefin işaretidir. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun Türk’üm demekten rahatsızlığı hüsran verici bir çarpıklıktır. Nitekim Danıştay skandal bir karara imza atmış, milli gerçeklerle çatışmıştır.

– Ülkemizi yeni bir karmaşanın içine çekmeye, anlaşmazlıkları körüklemeye, kutuplaşmayı tahrik etmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Milliyetçi Hareket Partisi Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun henüz açıklanmamış, fakat bir vasıtayla sızdırılmış kararına şiddetle karşıdır.

– Kaldı ki Öğrenci Andımızın okullarda okutulmasına engel çıkarmak, hukuken set çekmek haysiyetli ve demokratik bir tavır olamayacaktır. HDP’li bölücülerin fezlekelerinin TBMM’ye gönderilip millî dayanışma şuurunun çelikleştiği bugünlerde, Öğrenci Andı kararı pimi çekilmiş bir bombadır. Danıştay bu yanlıştan dönmeli, Türk milletinin tarihi hasletleriyle, çiğnetilmeyecek emanetleriyle oynamaya teşebbüsten vazgeçmelidir”.

Açıklamadan da anlaşılacağı üzere MHP Andımızın kaldırılmasını hiçbir şekilde doğru bir karar olarak görmemektedir. Çünkü Andımızı, millî ruhun körpe dimağlara aşılanması, millî değerlerin aktarılmasında bir vesile olarak görmektedir.

Bu nedenle de Danıştay’ın vermiş olduğu bu kararı biran önce gözden geçirerek yeniden yürürlüğe konmasını istemektedir. Şu anki haliyle Danıştay’ın  “Öğrenci Andı” Andımız kararını pimi çekilmiş bir bomba olarak değerlendirmektedir.

Sayın Devlet Bahçeli’nin bu açıklamalarıyla ve Danıştay’ın Andımız kararıyla ilgili olarak, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından da bazı açıklamalar yapılmıştır. Genel olarak Andımızın kaldırılmasının yanlış bir karar olduğuna işaret eden bu açıklamada iktidara ve MHP’ye de çok sert eleştiriler getirilmektedir. Kıılıçdaroğlu’nun konuşması şu şekildedir:

“Danıştay bir karar verdi ortalık karıştı. Erdoğan bölücü terör örgütüyle masaya oturdu, onların şartı da Andımızı kaldırması idi, Andımız kaldırıldı. Daha sonra bu değişiklik iptal edildi ve Andımızın okunması gerektiği kararı verildi.

Bana sorulduğunda; “Danıştay doğru karar verdi. Ancak Danıştay Genel Kurulu’nda Erdoğan’ın istediği karar çıkacaktır” demiştim. Danıştay İdari Davalar Genel Kurulu tarafından böyle bir karar verildi. Andımız; doğruluğu, sevgiyi, saygıyı anlatır. Danıştay bu kararı verdikten sonra, Erdoğan’a daha önce şu çağrıyı yapmıştım; “Andımızın hangi cümlesinden rahatsızsın bunu anlat” demiştim. Bunu söyledim 2013 yılında, bu soruma cevap alamadım.

 Şimdi ben tüm kardeşlerime sesleniyorum, Bahçeli’ye de sesleniyorum, Sayın Erdoğan, Andımızın hangi cümlesinden rahatsızsın, açıklasın. Danıştay’da iki yıl bekledi, yeni hâkimler geldi ve Andımız kaldırıldı. Kamuda uzun yıllar hocalık yapan Bahçeli’nin de tahmin etmesi lazım. Andımızı Cumhur İttifakı kaldırdı. Eğer Sayın Bahçeli, Erdoğan’ı değil Danıştay’ı muhatap alıyorsa, muhatap aldığı yer yanlıştır.”…

 Görüldüğü üzere; her iki parti liderinin açıklamalarında farklı yaklaşımlar, farklı yorumlamalar da olsa her ikisi de Andımızın kaldırılmasından rahatsızlık duymaktadır.

 Esasen CHP tarafından getirilen siyasi nitelikteki eleştiriler bir tarafa bırakıldığında, sadece Andımızla ilgili yapılan değerlendirmeler doğrudur. Yanlış olan tarafı ise, doğrudan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’nin hedef alınarak yapılmasıdır. Bu kararın alınmasından sorumlu tutulmasıdır.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, 13. Olağan Büyük Kurultayı’nda yapmış olduğu konuşmasında Kılıçdaroğlu’nun bu eleştirilerine cevaben çok sert bir karşılık vermiştir. Bu konuşmada; “Ey CHP yönetimi, sizin nereniz Türk ki Andımıza sahip çıkacaksınız?”… “Hiç kimse aklından çıkarmasın ki, biz şehitlerimizin davacısıyız, biz hakikatin tarafındayız. Çünkü biz Milliyetçi Hareket Partisiyiz. Türk’üm deriz, doğruyum deriz, çalışkanım diye sesleniriz, adımızdan, ahlakımızdan, anılarımızdan ve andımızdan şu bu istedi diye asla vazgeçmeyiz”…

Yine bu konuda, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Sayın Mustafa Destici de düzenlediği basın toplantısında, “Milliyetçilik vurgusuyla kültürümüze, dinimize, dilimize, örf-adet ve geleneklerimize sahip çıkılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu nedenle, Andımız için de aynı hassasiyetin gösterilmesi gereklidir.

Türkiye Cumhuriyeti devletinin dünya var oldukça milletiyle birlikte var olmasının en önemli unsurlarından bir tanesinin ‘aidiyet meselesi’ olduğunu, inancımıza, kültürümüze, dilimize, dinimize, örfümüze, âdetimize, geleneklerimize sahip çıkmak olduğunu hepimizin unutmaması lazım.

 Çocuklarımıza, yeni nesle işte biz Andımız meselesine de bu pencereden bakıyoruz. Bu yüzdendir ki, Andımıza sahip çıkıyoruz. Okullarımızda Andımızın yeniden okutulmasını istiyoruz.

Geçmişten günümüze verilen kararlar neticesinde Danıştay, 2018 yılında Andımızın okullarda okutulması hakkında karar çıkartmıştır. Ancak, bazı unsurlar dolayısıyla Andımızın okutulmaması yönünde bir karar aldırma girişimi var. Bu karar henüz resmileşmemiş. Danıştay’ın Andımızın okutulmaması kararını onaylamamasını biz BBP olarak bekliyoruz. Türk milleti olarak bekliyoruz.

Tabii HDP gibi PKK uzantısı olan siyasi uzantılar, Andımızı etnik ayrımcılığın bir sonucu olarak ya da bunu çağrıştırıyor diye kaldırılmasıyla ilgili mücadele veriyorlar. Ben Türk’üm derken bir ırk vurgusu yapılmamaktadır. Bunu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan 83 milyona vurgu yapmaktadır.

Bu bizim milli kimliğimiz. Onun için buna hep birlikte sahip çıkmamız lazım. Bu konunun siyasi malzeme konusu dahi yapılmaması gerekir” ifadelerini kullandı.

Bütün bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, alınan karar yanlış bir karardır. Burada herkes hemfikirdir. Bu nedenle çocuklarımıza; doğruluğu, sevgiyi, saygıyı anlatan, aidiyet duygusunu artıran, Andımızın gür bir şekilde okutulması yönünde, verilen bu yanlış kararın ivedilikle düzeltilmesi gereklidir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.