Duymadık, anlamadık, anlamak istemedik!
Duymadık, anlamadık, anlamak istemedik!
Bizim nesil; Tarzan’ın yarı çıplak gezdiğini, Pinokyo’nun yalan söylediğini,
Külkedisi’nin gece yarısı eve geldiğini,
Batman’ın 300 km hızla araba kullandığını,
Pamuk prenses’in 7 erkekle beraber yaşadığını,
Ağzında devamlı sigara olan “Red Kit”‘ i seyretti.
Bizim nesil, “Temel Reis”‘ in ağzında pipo, “Pacman” hapları yutup yutup dijital müzikle patlayıp koşturuyor, “Noel Baba” çuval dolusu hediyeler dağıtıyor masalları ile büyütülüp iyi biri olmamız için baskı yapılan gariban bir nesildir.
Bu şekilde büyütülen nesil, Noel Babaya hayran olmakta tek suçlu mu acaba?
Oysa bizleri mutlu etmek bile masrafsızdı. Leblebi, misket, gazete kağıdından uçurtma, gazoz kapağından bilyalı.
Bu şekilde büyütülen nesil, gerçekleri kabullenmekte elbet zorlanır.
Nasreddin hoca, Akşemseddin ve Şeyh Edebali‘yi bilmeyen nesil, Noel babaya itibar eder, değer verilmesi gerekenleri tiye alır.
Bilmez ki, inandığımız/inandığımızı söylediğimiz Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed(s.a.s.); “Kim bir kavme benzemeye çalışırsa, o da onlardandır.” (Ebû Dâvûd, Libâs, 4/4031) diye buyurduğunu.
Duymadık, anlamadık, anlamak istemedik!
Dinden, örften, töreden kopuş, kültürel yozlaşma, devlet ve millet bekamızın en büyük tehlikesidir.
Bir arkadaş anlatıyor;
“15 yıl Norveç’te kaldım Türkiye’deki kadar Noel baba görmedim.”
Kolay değil yani 150 yıldır sürülmüş tarlamız. Bu kadar mahsül olacak tabiki.
Hz. Adem ile Hz. Havva’dan başlayan imtihan dünyası devam ediyor.
“Gecenin bir vakti Medine sokaklarında yüzünü kapatıp “Allah bilse yeter” diyerek fakirlere erzak taşımaktan sırtı nasır tutan Peygamber torunu Zeynel Abidin’i tanımayanlar Noel babaya hayran kalır tabi ki…”
Selam ve dua ile…