İnsanlık nereye gidiyor?
İnsanlık nereye gidiyor?
Başkalarının adına utanmadığımız günlere hasret kaldık, insanlık nereye gidiyor?
Kadın Cinayetleri, çocuk İstismarları, LGBT rezaletleri ve bu rezaletleri normal gösterme çabaları..!
Sahi insanlık nereye gidiyor?
Besle büyüt danayı, tanımasın anayı? Sıfatları geçtim, bir insan öldürmek bu kadar kolay mı? Nereye gidiyor bu insanlık?
Doğrular değişime uğruyor. Sormalı insan; “ahlak haykırıldığı halde neden ahlaksızlık zirvede” ?
İnsanlık, tek teraflı bir olgudur, insan gibi davranan insan olur, davranmıyorsa kendini inkar etmiş olur ve insanlıktan çıkar.
Dijital dünyaya sıkıştırılmış bir hayat, söz’ü dahi inciten, yerle yeksan eden bir kuyu gibidi. Yani, görüntü içine hapsedilmiş bir hayat varken, gösteriş de olur, yapmacıklık da.
Koronavirüs ile korkutulan insanlık, dijital dünyaya boyun eğecek, toplumu köleleştirerek hayatın her anında olacak, her şey ve herkes kontrol ve kayıt altındamı olacak?
Sosyal hayat, ekonomi, siyaset, güvenlik nasıl şekillenecek?
Dijital Dünya “Kendi Sosyolojisini” oluşturmakta. Bu dünyanın ideologları , Google, Facebook, instegram, Twitter… filozofları yani “toplum mühendisleridir.” Bu düşünürler yaratılışı, evreni, yaratıcıyı sorgulamaya başlayarak inançsız gayesiz anlamsız bir hayat sunarak Z kuşağını dizayn ediyorlar.
Hayat onlar için; gerçekten uzak, anlamsız, akışına göre şekillenen, duyarsız bir şekilde yaşamaktan ibaret.
Çocuklarımıza vaaz ve nasihat ederek hayat ve fikirlerine yön vermeye çalışırken, şeytani düzen dijital ekranlardan, youtube kanallarından, oyun konsollarından, film ve dizilerden renkli bir dünya sunuyor. Vaaz sıkıcı, oyun zevkli.
Seküler Batı’nın hayattan anladığı sadece haz ve hadsizliktir. Bütün gayesi tene hasredilen ruhsuz ve inançsız bir hayat.
Eğer bizler bu mücadeleyi vermezsek, gelecek nesillerin inanacağı bir mefkûresi olmayacak…
Onlara bayraksız, inançsız, hürriyetsiz bir hayat bırakacağız…
Biz büyük Türkiye peşindeyiz
Onlar çocuklarımızın…
Selam ve dua ile…