Kan bağı mı, can bağı mı?
Kan bağı mı, can bağı mı?
Haftasonu TV seyrederken bir dizi dikkatimi çekti. Dizi de bir cümle geçiyor. “Kan bağı dedikleri şey varya yalandır hocam, asıl önemli olan can bağıdır.” Tüm gözyaşları bu cümleyle birlikte döküldü…
O zaman benden soruyorum kan bağı mı can bağı mı önemli diye?
Bakıyorsun “tarla iyi tohum kötü” bazen de tam tersi. Kan bağı neye yarar can bağı olmadıktan sonra, can bağıyla bağlanmamışsa.
Kan bağıyla bağlı olup, bağımızı çözenleri, can bağıyla bağlı olup bağımıza can katanlara asla tercih etmeyiz.
Yara bandıyla, koşu bandı arasında gidip geliyoruz. Yaralarımız kabuğa ayaklarımız toprağa hasret. Demem o ki; hep çok yoğun, hep çok yorgunuz. Köy uzakta, şehir kalabalıkta. Dostlarımızın nesli azalmakta.
Bizim ömrümüzde ırmaklar vardır, sularında hayallerimizi yüzdürdüğümüz. Bizim ömrümüzde dostlarımız vardı, günlerimiz ayrı geçtiğinde üzüldüğümüz…
Cân bağı ile birbirine bağlı kalpler var bilirler ki; gönül teli koptuktan sonra saz nağme yapmaz…
Kimine göre can bağı, kimine göre kan bağı, ama şu bir gerçekçi kimi can bağıyla kimi kan bağıyla imtihan oldu, insanı derinden yaralayan ise kan bağından gördüğü vefasızlık.
Soydan, kandan, huydan….
Hasılı Hakk’tan bir emanettir can bağı…
Bir tarafımız zorbalığa şahit olurken diğer tarafımız eşsiz güzelliklere dalıp gidiyor. Aklımıza bazen “umut nerede ?” sorusu geliyor. Cok beklemeden biri sesleniyor;
“Umut, gözlerinle baktığın değil kalbinle gördüğün, gördüğünü hissettiğin yerde diyor…
Selam ve dua ile…