Ölümcül Vakitler
Kanamayan yanım kalmadı ey koca Nil!
toprak yırtıldı kan kalmadı damarda
silahlar patlıyor göğsümde
ne ölümcül bir sağanaktır bu Allah’ım!
kör ediyor bedenleri
inanmış beş yüz yirmi dokuz insan
demirden gökyüzü altında secdeye kapanmış
kurşundan daha ağır kelimelerle duadadır
yıl iki bin on dört Nisan
baharı alnından öpen çocuklar
ölümcül vakitlere tutsak
ey yüreği buhur kokan koca Nil!
ey tütsülerle çocuğunu emziren anne!
ne çok kahır boşaltıyorsun öyle denizlere
ne çok hüzün birikiyor yüzünde
sabırdan elbiseler giyinmiş
bakırdan yalnızlıklar içinde
beli bükülmüş dağlara döndü yüreğim
bu kez başaklar solmasın Ya Rabbelalemin!
rüyalar yeniden yorumlansın
yeniden ay parçalansın
bir Yusuf masalı daha yazılsın yeniden
yeniden yarılsın Kızıldeniz
ebabiller kanatlarında taşısın gökleri
gökler sarhoş naralar atsın
meleklerin ağzından aksın ırmaklar
her ölümle büyüyen
bir bahar konsun evlerin balkonuna
çiçekler açsın güller savrulsun saçlarında
şimdi şehadet vaktidir sevgili!
gece kırmızı toprak kahverengi
bir elif gibi kıvrılayım göğsünde ey koca Nil!
vav olup toprağın rahminde İbrahim gibi
harlanmış ateşten güller yeşertelim.
Talip Işık