ÖMÜR GAZELİ
ÖMÜR GAZELİ
Bundan çok önceydi evvel zamandı
Kırkbeş elli yaşlarında bir adam vardı
Sözleri hikmetli mana yüklüydü
Gözleri zeytin yeşili yüzü mercandı
Çakır dede derdi çocuklar ona
O, çocuklarına şehrin şehla bakardı
Kırk ihlas okurdu kırk adım atar
Kentin en kuytu yerinde kandil yakardı
Şeyda bülbül gibi şarkılar söyler
Terler kabarır teninde amber kokardı
Cümle canip onu anlamazken, O
Süleymanın kuşlarına hatır sorardı
Birgün yine böyle herşey iyiyken
Gökler birden bulutlandı hava karardı
Sonra çakır dede durdu divana
Gül bağında zerrin gibi benzi sarardı
Bir melek göründü çatı katından
Bembeyaz kanatlarını ruhuna sardı
Sevdikleri toplandı n’oldu burda
Koca dünyada derin bir sessizlik vardı
Müşkül bir düşmüydü ömür denilen
Geldi geçti sevgiliden candan kopardı
Hazin göç eylerken fani dünyadan
Bir cuma günüydü takvim ve sonbahardı
Bu alemde dostlar bir adam vardı
Gözleri zeytin yeşili yüzü mercandı
Hayırla analım şimdi adamı
Okuyalım bir Fatiha çün müslümandı.
Ali Adıgüzel