Ya Hayır Söyle Ya da Sus!
Ya Hayır Söyle Ya da Sus!
Ne bilirsek bilelim, ne kadar önemli olursak olalım, yapacağımız; beş kelimede bir kitaplık anlam olan “Ya hayır söyle, yahut sus” hadisini günlük hayatımızda yaşayabilmek. Söz gümüşse, sükut altındır sözünü ilke edinebilmek.
Bu hadisi şerif ile Peygamberimiz konuşmanın ölçüsünü belirlemiştir. Özellikle hoca, alim vs vasfı taşıyanlar bu hadisle amel etmeli; hakkı, hakikatı söylemen şartlar gereği uygun değilse sükut et ama hakkı yamultma, eğer hakikatı çarpıtırsan inandırıcılığın kalmaz, vakarın kalmaz, alay konusu olursun.
Bir ölçümüz olmalı. Söylediğimiz kelamdan nefsimiz hisse alıyorsa onu söylemekten imtina etmeliyiz. Allah için söylecek dahi olsak karşıdakinin gönül dünyasında yanlış bir iz bırakmayacak şekilde ifade etmeye çalışmak gerek.
Zira kimin Allah yanında ne denli makbuliyeti olduğunu bilemiyoruz. Ardımız sıra kırık bir kalp bırakmanın hayatımızı ne denli tesir altına aldığını bilsek bir kelam yahut bir tavır için bin defa düşünürdük.
Efendimiz (SAV) öfkelendiğinde veya hoşnut olmadığı bir soru sorulduğunda susmayı tercih edermiş, biz ise illa ki tartışıyor ve laf yetiştiriyoruz. Susmayı öğrenmeliyiz.
Peygamberimiz tabiki bir mihenk taşı yerine göre susarsın yerine göre ağzının payını verir dilsiz şeytan olmazsın . Her olaya tek bir reçete yok kurtların içinde kuzu olmanın bedeli ağır olur.
“Kelimeyi boğardım verselerdi elime.” diyor üstad.
“Ya hayır söyle, yahut da sus.” ikazı, ne büyük sorumluluk yükler insana.
Yerinde konuşmak, yerinde davranış sergilemek, usûl erkân bilmek gerek.
Ebu Bekr-i Sıddık efendimiz gibi (misalen ağzına taş koy) SUS..
Mezhep imamız İmamı Azam hazretlerinin söylediği gibi; susun konuşmayın “Susmak boş konuşmaktan elbette daha hayırlıdır”.
İşin özü;
Peygamberimizin ikazıdır; “Ya hayır söyle ya da sus.”
“Bir iş ki, yapmasan da olur, yapma.
Bir söz ki, söylemesen de olur, söyleme.”
Selam ve dua ile…