Zaman Değişir Ama Değişmeyen Değerler Vardır
Aile en temel ve en önemli unsurlardan biri.
Aile çökerse , insanlığımız da çöker, milletimiz de . Sonra sadece maddiyatçı, insani değerlerini kaybetmiş kişilerin sayısı çoğalır.
Anne:Oğlum beni neden huzurevine bırakıyorsun,
Çocuk:Anne orada sana daha iyi bakarlar ben ilgilenemiyorum,
Anne:Hayır!Orada çok kötü davranıyorlar, sessizce bir köşede otururum ne olursun bırakma oraya,
Çocuk: Anne! Abartıyorsun, hem sen de beni küçükken bakıcıya bırakmıştın,
Anne: Ben senin gelecekte daha iyi okullarda okuman için bıraktım,
Çocuk: Babamın parası yetmiyor muydu?
Anne: Bize kötü davranıyorlar huzurevinde, götürme beni oraya
Çocuk: Müdürle konuşurum ben, sen merak etme.
Anne: Gitmek istemiyorum ben
Çocuk: Gideceksin anne, hem eşim ve çocuklarım da rahatsız oluyorlar senin yüzünden yuvamı dağıtamam,
Anne: Haklısın oğul haklısın, senin yuvan dağılmasın ben çantamı hazırlayayım,
Çocuk:Anne! Kızmadın öyle değil mi bana
Anne: Sana değil oğlum ben kendime kızıyorum.
Vicdanı olan gönüllere, ileri yaşta göreceğimiz gerçekleri yıllarca konuşmaktan daha iyi gelir şu birkaç satır.
Zaman geçtikçe milletimiz kendi kültürünü unutuyor. Medeniyet deyip bazı batı alışkanlıklarını normal görüyoruz. Her şeyin iyi yönlerini alalım ya da unutmayalım. Yaşlı bir insan için en önemlisi moral, kendini güvende hissetmesi. Evde tutmak mümkünse, en iyi çözümdür.
İnsanımız İslam uzaklaştıkça lükse ve savurganlığa mubtela oluyor bu yüzden de ailede konomik şartlar ağırlaşıyor. Bu ekonomik sıkıntıyı gidermek için karı koca çalışmak zorunda kalıyor. bu oluyor. Annelik yok oluyor. Evlâd anneye hasret bırakılıyor. Evlât anne sevgisi tatmadığı için anneyi tanımaz, Huzur evine yatırır.
“Biz insana, anne babasına (en güzel bir biçimde davranmasını) emrettik. Çünkü annesi onu nice sıkıntılara katlanarak taşımıştır. Sütten kesilmesi de iki yıl içinde olur. O halde Bana ve annene babana şükret! Dönüş Banadır.” (Lokman 14)
Kadının çalışmadığı yada Türkiye kadar görünür olmadığı toplumlarda (Suudi Arabistan, İran vb) aile ve evlilik kurumları çok mu sağlıklı dersiniz? Aldatma, yolsuzluk, şiddet yok mu?
Beyler sevgiyi, vefayı, bir insana sırt vermeyi öğretemediğiniz her yerde aile çatırdıyor.
Anne ve babasıyla aynı evi paylaşamayan gençler, bir süre sonra iki kişi bir evi bile paylaşamıyor. Yoldan geçerken gördüğü bir kediye merhamet duymayı öğrenememiş insanlık bir birine merhamet duymuyor.
90 yaşına yaklaşmış Anacığım geçmiş günleri yâd ederken; “ah be oğlum, tarlaya gitmek, pamuk toplamak için sabah namazıyla evden çıkar akşam namazında eve zor dönerdik” der. Sanki bu topraklar da kadın hiç mi çalışmadı? Tarıma dayalı üretimde daha ağır çalışıyordu.
Ama Onların bugün bizim kaybettiğimiz, insana sırt vermek, paylaşmak, sevmek, merhamet göstermek, çekip gitmemek gibi değerleri vardı. Ve onların interneti, sosyal medya hesapları, bencillikleri, şişkin bir egoları yoktu.